# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَاِنَّكَ رَج۪يمٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle faḣruc minhâ fe-inneke racîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah buyurdu ki: “Öyleyse çık oradan! Çünkü sen artık kovulmuş birisin!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 34,35. "Öyleyse defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Doğrusu hesap gününe kadar lanet sanadır" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 34,35. Allah, “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah şöyle buyurdu: "Öyle ise oradan çık! Sen, artık kovulmuş birisin." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O halde, dedi: çık oradan çünkü sen racîmsin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Cenâb-ı Hak) şöyle buyurdu: «O halde çık buradan. Çünkü sen artık koğulmuşsundur». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Allah) buyurdu ki: “Öyle ise oradan (Cennetten) çık! Artık hiç şübhesiz sen,(benim rahmetimden) kovulmuş birisin!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah buyurdu ki: “- O halde, o cennetten çık, çünkü sen koğulmuşsun. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Hak Teâlâ da) Buyurdu ki: «Artık çık oradan, muhakkak ki, sen kovulmuşundur.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah “Öyleyse çık oradan,” buyurdu. “Sen artık kovulmuş birisin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | ((Allah)) said: "Then get thee out from here; for thou art rejected, accursed. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 34. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...