# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَامًاۜ قَالَ اِنَّا مِنْكُمْ وَجِلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | İż deḣalû ‘aleyhi fekâlû selâmen kâle innâ minkum vecilûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu misâfirler, İbrâhim’in yanına girip ona: “Sana selâm olsun!” demişlerdi. O da: “Doğrusu biz sizden korkuyoruz” diye cevap vermişti. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onun yanına girdikleri zaman, «selam» dediler. (İbrahim:) Biz sizden çekiniyoruz, dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 52,53. İbrahim'in yanına girdiklerinde selam vermişlerdi. O: "Doğrusu biz sizden korkuyoruz" demişti de: "Korkma, biz sana, bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik" demişlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hani misafirler İbrahim’in yanına girmiş ve “Selâm” demişlerdi. O da, “Gerçekten biz sizden korkuyoruz” demişti. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hani melekler, İbrahim'in yanına girdikleri zaman, "selam" demişler, İbrahim de onlara: "Biz sizden korkuyoruz" demişti. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O vakıt ki yanına girdiler de, selâm dediler, biz dedi: sizden cidden korkuyoruz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hani bunlar onun karşısına girib «Selâm» demişlerdi. O da: «Biz, demişdi, sizden endîşe edicileriz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hani onun yanına girmişler de, “Selâm (senin üzerine olsun!)” demişlerdi. (O da onlara yemek ikrâm etmesine rağmen, yemediklerini görünce): “Doğrusu biz, sizden endişe eden kimseleriz!” demişti. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hani melekler, İbrahîm'in yanına varıp “selam” demişlerdi (İbrahîm misafir melekler için hazırladığı yemeği, misafirlerin yemediğini görünce) dedi ki: “- Biz, sizden cidden korkuyoruz.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O vakit ki, O'nun huzuruna girmişler de selâm vermişlerdi. O da, «Biz sizden hakikaten korkuyoruz,» demişti. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yanına girdiklerinde “Selâm olsun” dediler. İbrahim “Biz sizden korkuyoruz” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | When they entered his presence and said, "Peace!" He said, "We feel afraid of you!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 52. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...