# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنَّهَا لَبِسَب۪يلٍ مُق۪يمٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-innehâ lebisebîlin mukîm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gerçekten o şehrin harâbeleri, hâlâ işlek olan bir yol üzerinde bulunmaktadır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar hâla gözler önünde duran bir yol üzerindedirler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O şehrin kalıntıları işlek yollar üzerinde hala durmaktadır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O şehrin kalıntıları hâlâ mevcut olan bir yol üstünde duruyor. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hem o Lût kavminin bulunduğu şehir harabesi bir yol üzerinde bulunmaktadır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem o harabe yol üstünde duruyor |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O (şehrin haraabeleri) hakıykat (herkesin göreceği, Kureyşin işlediği) bir yol üstünde (haalâ) durucudur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve doğrusu o (dehşet gününün alâmeti olan harâbeler), hâlâ (çalışıp) duran (işlek)bir yol üzerindedir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hem o Lût kavminin bulunduğu şehir harabesi, (Kureyş kâfirlerinin de ibret alabileceği uğrak) bir yol üzerinde bulunmaktadır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve şüphe yok ki, o bir sabit yoldur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O beldenin izleri, hâlâ yol üzerindedir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And the (cities were) right on the highroad. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 76. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...