# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍۜ | |
Türkçe Okunuşu * | İnne-lmuttekîne fî cennâtin ve’uyûn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kalpleri Allah’a saygı ile dopdolu olup O’na karşı gelmekten sakınanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Allah'ın azabından korkup rahmetine sığınan) takvâ sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah'a karşı gelmekten sakınanlar ise, cennetlerde, pınar başlarındadırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, cennetler içinde ve pınarlar başındadır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allahtan korkanlar, elbette cennetlerde ve pınarların başındadırlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Elbette müttekıyler, Cennetler, pınarlar içinde |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Takvaa sâhibleri muhakkak cennetlerde, pınar (baş) larındadır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhe yok ki takvâ sâhibleri, Cennet bahçelerinde ve pınar başlarındadırlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Takva sahipleri, elbette cennetlerde ve pınarlardadırlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Muttakî olanlar ise muhakkak ki, cennetler ve pınarlar içindedirler.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Takvâ sahipleri ise Cennet bahçelerinde, pınar başlarındadır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The righteous (will be) amid gardens and fountains (of clear-flowing water). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 45. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...