# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا لَا تَوْجَلْ اِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَامٍ عَل۪يمٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû lâ tevcel innâ nubeşşiruke biġulâmin ‘alîm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Melekler: “Korkma! Biz elbette sana, derin bilgi sahibi bir oğlun olacağını müjdeliyoruz” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 52,53. İbrahim'in yanına girdiklerinde selam vermişlerdi. O: "Doğrusu biz sizden korkuyoruz" demişti de: "Korkma, biz sana, bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik" demişlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, “Korkma, biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Melekler: "Korkma! Gerçekten biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz" dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Korkma, dediler: biz sana alîm bir oğul tebşir ediyoruz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler ki: «Korkma, hakıykat biz sana çok bilgin bir oğul müjde ediyoruz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Melekler ise kendilerini tanıtarak:) “Endişelenme! Çünki biz, seni çok âlim(olacak) bir oğul ile müjdeliyoruz!” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Melekler de: “-Korkma, gerçekten biz, sana, bilgin bir oğul müjdeliyoruz.” dediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Onlar da) Demişlerdi ki: «Korkma, muhakkak seni ziyade bilgin bir oğul ile müjdeleriz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Korkma,” dediler. “Biz seni bilge bir oğulla müjdeliyoruz.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "Fear not! We give thee glad tidings of a son endowed with wisdom." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 53. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...