# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُصْبِح۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Feeḣażet-humu-ssayhatu musbihîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ama bir sabah vakti, o korkunç çığlık onları da kıskıvrak yakalayıverdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sabaha karşı çığlık onları yakalayıverdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç uğultulu ses yakalayıverdi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onları da sabahleyin korkunç bir çığlık yakaladı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunları da sabahleyin sayha tutuverdi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Derken onları dahi sabaha girdikleri sırada o (korkunç) ses yakalayıverdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onları da sabaha çıkmakta olan kimseler iken, o (korkunç) ses yakaladı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bunları da o (korkunç) sayha (ses ve gürültü) sabahleyin yakalayıverdi. (gürültü ve zelzele neticesi helâk oldular.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra onları, sabahladıkları an o sayha yakalamış oldu. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onları da bir sabah vakti o korkunç ses yakaladı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But the (mighty) Blast seized them of a morning, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 83. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...