# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَذٰلِكَ نَسْلُكُهُ ف۪ي قُلُوبِ الْمُجْرِم۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Keżâlike neslukuhu fî kulûbi-lmucrimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte biz, o inkâr ve alay etme hastalığını günahkâr kâfirlerin kalplerine böyle yerleştiririz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte böylece biz onu, (inkârcılığı) suçluların kalplerine sokarız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 12,13. Aynı şekilde biz de Kitap'ı suçluların kalblerine sokarız, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden öncekilerin uğradıkları meydandadır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Aynı şekilde (onların tutumlarına uygun olarak) biz onu suçluların kalbine sokarız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz o küfrü suçluların kalbine işte böyle sokarız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Biz ona mücrimlerin kalblerinde böyle bir sülûk veririz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz böylece o (istihzâyi) günahkârların kalblerine sokarız. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte böylece onu (o alayı, bir azâb olarak) günahkârların kalblerine sokarız. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz, o küfrü (istihzâyı) mücrimlerin kalblerine işte böyle geçiririz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte böylece onu (o istihzâyı) günahkâr olanların kalplerine sokarız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Alaycılığı o mücrimlerin kalplerine Biz böyle yerleştiririz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Even so do we let it creep into the hearts of the sinners - |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İçki sözlükte, “İçinde alkol bulunan içecek; dem” anlamındadır. Alkol ilk devirlerden itibaren biliniyor. İÇKİ HAKKINDA AYETLER Rasûlüm! Sana içki v ...
Kanaat ve tok gözlülük ile ilgili ayetler... “Yeryüzündeki her canlının rızkını Allah üstlenmiştir.” (Hûd sûresi (11), 6) Âyet-i kerîme evrend ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِذَا نَادَيْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ اتَّخَذُوهَا هُزُوًا وَلَعِبًاۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَعْقِلُونَ Siz namaz ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُم ...
İffet, insanın bedenî ve maddî hazlara aşırı düşkünlükten korunmasını ifade eder. İffet sözlükte “haramdan uzak durmak, helâl ve güzel olmayan söz ve ...