# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاٰتَيْنَاهُمْ اٰيَاتِنَا فَكَانُوا عَنْهَا مُعْرِض۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Veâteynâhum âyâtinâ fekânû ‘anhâ mu’ridîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kendilerine apaçık delil ve mûcizelerimizi gösterdik, fakat bunlardan yüz çevirdiler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz onlara mucizelerimizi vermiştik; fakat onlardan yüz çevirmişlerdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara ayetlerimizi verdiğimiz halde, yüz çevirmişlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz, onlara âyetlerimizi vermiştik de onlardan yüz çevirmişlerdi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz, onlara âyetlerimizi vermiştik de onlar, yüz çeviriyorlardı |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve biz onlara âyetlerimizi vermiştik de ondan i'raz ediyorlardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz onlara âyetlerimizi vermişdik de bunlardan yüz çevirici idiler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onlara da mu'cizelerimizi vermiştik; fakat (onlar) bunlardan yüz çevirici kimseler olmuşlardı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz, onlara, mûcizelerimizi vermiştik de onlardan yüz çevirip durmuşlardı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlara âyetlerimizi vermiş idik de onlardan yüz çevirici olmuşlardı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz onlara âyetlerimizi verdik; onlar ise bundan yüz çevirdiler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We sent them Our Sings, but they persisted in turning away from them. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 81. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...