# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِلٰى يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ | |
Türkçe Okunuşu * | İlâ yevmi-lvakti-lma’lûm(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Ama diriliş gününe kadar değil, vakti ancak tarafımca bilinen belirli bir güne kadar!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 37, 38. Allah: Sen bilinen bir vakte kadar kendilerine mühlet verilenlerdensin, buyurdu. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 37,38. Allah: "Sen, bilinen gün gelene kadar bırakılanlardansın" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 37,38. Allah da, "O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Allah katında bilinen vaktin gününe kadar..." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | 37,38. Haydi dedi: sen vakti ma'lûm gününe kadar mühlet verilenlerdensin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 37,38. Buyurdu: «O halde sen (ındallah) ma'lûm olan (bir) zamanın gününe kadar gecikdirilenlerdensin». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 37,38. (Allah:) “Haydi, doğrusu sen, bilinen vaktin gününe (kıyâmete) kadar mühlet verilenlerdensin!” buyurdu. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah katında bilinen bir vaktin gününe kadar... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ma- lum olan vakit gününe kadar.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Vakti belirli bir güne kadar.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Till the Day of the Time appointed." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 38. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...