# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَمَّا جَٓاءَ اٰلَ لُوطٍۨ الْمُرْسَلُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Felemmâ câe âle lûtin(i)-lmurselûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Derken elçiler Lût’un evine geldiler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 61, 62. Elçiler Lût âilesine gelince, Lût onlara: «Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz» dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 61,62. Elçiler Lut'un ailesine gelince, Lut: "Doğrusu siz tanınmayan kimselersiniz" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 61,62. Elçiler (melekler) Lût’un ailesine gelince, Lût onlara, “Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Melek olan elçiler, Lût kavmine gelince, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunun üzerine vaktâ ki Ali Lûta mürseller geldiler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Vaktâkî elçi (melek) ler Lût ailesine geldi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 61,62. Nihâyet elçiler Lût âilesine geldiğinde, (Lût onlara:) “Doğrusu siz (buralarda pek) tanınmamış bir topluluksunuz” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Melek olan elçiler, Lût kavmine gelince. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki, gönderilmiş olanlar, Lût'un âl'ine geldiler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Derken elçiler Lût'un evine geldiler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | At length when the messengers arrived among the adherents of Lut, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 61. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: يُوسُفُ اَيُّهَا الصِّدّ۪يقُ “Yûsuf! Ey özü sözü doğru arkadaş!” (Yûsuf, 12/46) EY DOĞRU ARKADAŞ! Bilgi: Zindan arkada ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasib ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakı ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۜ “Ey zindan arkadaşlarım! ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَن۪ٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّ۪ي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِن ...
İbrahim Sûresi 38-41. Ayet Tefsiri 38. “Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen, bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü yerde olsu ...