# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ رَبِّ فَاَنْظِرْن۪ٓي اِلٰى يَوْمِ يُبْعَثُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle rabbi feenzirnî ilâ yevmi yub’aśûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İblîs: “Rabbim! Madem öyle, insanların diriltilip kabirlerinden çıkacakları güne kadar bana yaşama fırsatı ver” dedi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (İblis:) Rabbim! Öyle ise, (varlıkların) tekrar dirileceği güne kadar bana mühlet ver, dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Rabbim! Beni hiç olmazsa, tekrar dirilecekleri güne kadar ertele" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İblis: “Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İblis: "Rabbim! Öyle ise insanların kabirlerinden kaldırılacakları güne (kıyamete) kadar bana mühlet ver" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Rabbım! dedi, öyle ise bana onların ba's olunacakları güne kadar mühlet ver |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Ey Rabbim, dedi, öyleyse bana (insanların) kabirlerinden kaldırılacakları güne kadar mühlet ver». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (İblis:) “Rabbim! Öyle ise bana, (insanların) diriltilecekleri güne kadar mühlet ver!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İblîs: “- Rabbim! Öyle ise, insanların kabirlerinden kaldırılacakları güne (kıyamete) kadar bana mühlet ver.” dedi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Şeytan da) Dedi ki: «Yarabbi! Öyle ise kabirlerinden kaldırılacakları güne kadar bana mühlet ver.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | İblis “Yâ Rabbi, o zaman bana onların diriltilecekleri güne kadar süre tanı” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (Iblis) said: "O my Lord! give me then respite till the Day the (dead) are raised." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 36. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...