# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ يَٓا اِبْل۪يسُ مَا لَكَ اَلَّا تَكُونَ مَعَ السَّاجِد۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle yâ iblîsu mâ leke ellâ tekûne me’a-ssâcidîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah şöyle buyurdu: “Ey İblîs! Sana ne oluyor ki, secde edenlerle beraber bulunmuyorsun?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Allah:) Ey İblis! Secde edenlerle beraber olmayışının sebebi nedir? dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah: "Ey İblis! Secde edenlerle beraber olmaktan seni alıkoyan nedir?" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, “Ey İblis! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne?” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah buyurdu ki: "Ey İblis! Ne oluyor sana da, secde edenlerle beraber olmuyorsun?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya İblis, dedi: sen neye secde edenlerle beraber olmadın? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Cenâb-ı Hak): «Ey İblîs, sen neye secde edenlerle beraber olmadın?» dedi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Allah:) “Ey İblis! Sana ne oldu ki secde edenlerle berâber olmuyorsun?” buyurdu. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah buyurdu ki: “- Ey İblîs! Sen, neye secde edenlerle beraber olmadın?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Cenâb-ı Hak) buyurdu ki: «Ey Şeytan! Senin için ne var ki, secde edenler ile beraber olmayasın?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah buyurdu ki: “Ey İblis, secde edenlerle beraber olmaktan seni alıkoyan nedir?” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | ((Allah)) said: "O Iblis! what is your reason for not being among those who prostrated themselves?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 32. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...