# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَا نُنَزِّلُ الْمَلٰٓئِكَةَ اِلَّا بِالْحَقِّ وَمَا كَانُٓوا اِذًا مُنْظَر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Mâ nunezzilu-lmelâ-ikete illâ bilhakki vemâ kânû iżen munzarîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Oysa biz melekleri ancak gerçek bir sebep ve hikmetle indiririz. Melekler indiğinde ise artık onlara hiç mühlet verilmez, hemen helâk edilirler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz melekleri ancak gerekince indiririz. O takdirde de ceza görecekler asla geri bırakılmazlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz, melekleri ancak hak ve hikmete uygun olarak indiririz. O zaman da onlara mühlet verilmez. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz o melekleri ancak, hak ile indiririz. Ve indirildikleri vakit de onlara (kâfirlere) hiç mühlet verilmez. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Biz o Melâikeyi ancak hakkile indiririz ve o vakıt onlara göz açtırılmaz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz o melekleri hak (kın, hikmet ve kaderin bir iktizası) olmadan indirmeyiz. O zaman da kendilerine (ne) mühlet, (ne aman) verilmez. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Hâlbuki) melekleri (onların üzerine) ancak hak (ettikleri azâb) ile indiririz ve o vakit(o kâfirler kendilerine) mühlet verilmiş kimseler de olmazlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz, o melekleri, ancak hikmet üzere indiririz ve indirildikleri vakit de onlara (kâfirlere) göz açtırılmaz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Biz melekleri ancak hak ile indiririz ve o zaman (münkirlerin) kendilerine bir mühlet verilmiş olmazlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Oysa melekler ancak hak ile inerler; o zaman da kendilerine göz açtırılmaz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We send not the angels down except for just cause: if they came (to the ungodly), behold! no respite would they have! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 8. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...