# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ اَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle femâ ḣatbukum eyyuhâ-lmurselûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onların melek olduğunu anlayınca: “Ey elçiler! Esas vazîfeniz nedir, niçin gönderildiniz?” diye sordu. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?» dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 56,57. "Zaten sapıklardan başka kim Rabbinin rahmetinden umudunu keser!" diyerek sormuştu: "Ey elçiler! İşiniz nedir?" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İbrahim, “Ey Elçiler! Göreviniz nedir?” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Ey elçiler! Başka ne işiniz var?" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ey mürseller, dedi: bunu müteakıb me'muriyyetiniz nedir? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Ey gönderilenler (elçiler), dedi, daha işiniz (me'muriyetiniz) ne»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Ey elçiler! Başka ne işiniz (ne vazîfeniz) var?” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Yine) dedi ki: “-Ey elçiler (Allah'ın melekleri!) Bundan sonra işiniz ne?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve dedi ki: «Ey elçiler! Artık işiniz nedir?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Elçiler, işiniz nedir?” diye sordu. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Abraham said: "What then is the business on which ye (have come), O ye messengers (of Allah.?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 57. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...