# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقُلْ اِنّ۪ٓي اَنَا النَّذ۪يرُ الْمُب۪ينُۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekul innî enâ-nneżîru-lmubîn(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şöyle de: “Hiç şüphesiz ben, evet ben, apaçık bir uyarıcıyım.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: "Doğrusu ben apaçık bir uyarıcıyım." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve de ki haberiniz olsun; ben o nezîri mübînin ben |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ve de ki: «Şübhesiz ben, (evet) ben (üstünüze inecek azâb-ı ilâhîyi) açıkça haber verenim». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve de ki: “Şübhesiz ben, (Allah'ın azâbı ile korkutan) apaçık bir korkutucuyum.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir de (Ey Rasûlüm) de ki: “-Haberiniz olsun, ben, (üzerinize bir azap ineceğini bildiren) açık bir korkutucuyum: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve de ki: «Ben, şüphesiz ben (sizi azab-ı ilâhî ile) apaçık korkutucuyum.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir de şunu söyle: Ben apaçık bir uyarıcıyım. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And say: "I am indeed he that warneth openly and without ambiguity,"- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 89. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...