# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَاَعْرِضْ عَنِ الْمُشْرِك۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Fasde’ bimâ tu/meru vea’rid ‘ani-lmuşrikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Öyleyse, sana emredilen şeyi kafa çatlatırcasına açıkça anlat! Müşriklere aldırma! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sana emrolunanı açıkça söyle ve ortak koşanlardan yüz çevir! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Artık buyrulanı açıkça ortaya koy, puta tapanlara aldırış etme. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ey Muhammed! Şimdi sen, sana emrolunanı açıkça ortaya koy ve Allah’a ortak koşanlara aldırış etme. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şimdi sen emrolunduğunu açıkça tebliğ et. Müşriklerden yüz çevir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şimdi sen her ne ile emrolunuyorsan kafalarına çatlat ve müşriklere aldırma |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şimdi sen ne ile emrolunuyorsan (kafalarını çatlatırcasına) apaçık bildir. Müşriklere aldırış etme. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Öyle ise emrolunduğun şeyi, çatlatırcasına söyle (açıkça anlat) ve müşriklerden yüz çevir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Şimdi sen, emrolunduğun şeyi, çatlatırcasına bildir ve müşriklerden yüz çevir (sözlerine aldırış etme). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık sen emir olunduğun şeyi izhar et ve müşrik olanlara aldırış etme. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sana emrolunanı açıkla, müşriklere de aldırma. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Therefore expound openly what thou art commanded, and turn away from those who join false gods with Allah. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 94. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...