# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنَّا لَنَحْنُ نُحْي۪ وَنُم۪يتُ وَنَحْنُ الْوَارِثُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-innâ lenahnu nuhyî venumîtu venahnu-lvâriśûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hiç şüphesiz yaşatan da biziz, öldüren de biziz. Her şey yok olup gittikten sonra bâkî kalan gerçek mülk sahibi de biziz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şüphesiz biz diriltir ve biz öldürürüz! Ve her şeye biz vâris oluruz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu dirilten ve öldüren Biziz; hepsinin gerisinde de Biz kalırız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hiç şüphesiz biz diriltir, biz öldürürüz ve biz (her şeye gerçek) varisleriz |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Elbette biz diriltiriz ve biz öldürürüz! Ve hepsinin varisleri de biziz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her halde biz, mutlak hem bir hayat veririz hem öldürürüz, hepsine vâris de biziz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Gerçek biz, mutlak biz hem diriltiriz, hem öldürürüz. Biz (Hepsinin) vârisleriyizdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhesiz ki biz ise, elbette hem hayat veririz, hem öldürürüz; (mahlûkatın) hepsine vâris olanlar da biziz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Elbette ve elbette biz diriltiriz, öldürürüz ve hepsinin variseri de biziz (onlar hep helâk olacak, biz ise ebedîyyen bakîyiz. ). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve muhakkak ki Biz, evet Biz elbette diriltir ve öldürürüz. Varisler olanlar da Bizleriz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz can verir, Biz öldürürüz. Baki kalan gerçek mülk sahibi de Biziz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And verily, it is We Who give life, and Who give death: it is We Who remain inheritors (after all else passes away). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 23. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...