# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَا يَسْبِقُونَهُ بِالْقَوْلِ وَهُمْ بِاَمْرِه۪ يَعْمَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Lâ yesbikûnehu bilkavli vehum bi-emrihi ya’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar, Allah izin vermeden konuşmazlar ve sadece O’nun emrine göre hareket ederler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O'ndan (emir almazdan) önce konuşmazlar; onlar, sadece O'nun emri ile hareket ederler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah'tan önce söz söyleyemezler; ancak O'nun emri üzerine iş işlerler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar Allah’tan önce söz söylemezler ve hep O’nun emriyle iş görürler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar Allah'ın sözünün önüne geçmezler, hep O'nun emriyle hareket ederler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onun sözünün önüne geçmezler hep onun emriyle hareket ederler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunlar söz (leriy) le asla Onun önüne geçemezler. (Bil'akis) bunlar Onun emriyle hareket ederler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O melekler) söz ile O'nun önüne geçmezler (kendiliklerinden söylemezler) ve onlar ancak O'nun emriyle iş yaparlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Melekler, Allah'ın sözünün önüne geçmezler, hep onun emriyle hareket ederler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar, söz ile O'na tekaddüm etmiş olmazlar ve onlar O'nun emriyle amelde bulunurlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar Allah buyurmadan söz söylemezler; ancak Onun emriyle hareket ederler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They speak not before He speaks, and they act (in all things) by His Command. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 27. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...
Müminûn suresinin 21. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 21. Ayet Arapça: ِ وَاِنَّ لَكُمْ فِي الْاَنْعَامِ لَعِبْرَةًۜ نُسْق۪يكُمْ مِمَّا ف۪ي ...