# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا مَنْ فَعَلَ هٰذَا بِاٰلِهَتِنَٓا اِنَّهُ لَمِنَ الظَّالِم۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû men fe’ale hâżâ bi-âlihetinâ innehu lemine-zzâlimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Dönüp durumu gördüklerinde: “Bunu ilâhlarımıza revâ gören kim? Her kimse, onun zâlimlerden biri olduğunda şüphe yok!” diye bağrıştılar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bunu tanrılarımıza kim yaptı? Muhakkak o, zalimlerden biridir, dediler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Milleti: "Tanrılarımıza bunu kim yaptı? Doğrusu o zalimlerden biridir" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, “Kim yaptı bunu tanrılarımıza! Muhakkak o zalimlerden biridir” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Kavmi) "Tanrılarımıza bunu kim yaptı? Doğrusu o zalimlerden biridir." dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunu bizim ilâhlarımıza kim yapmış? Her halde o zalimlerden biri dediler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler: «Bunu bizim Tanrılarımıza kim yapdı? Her halde o, zaalimlerden biri (olacak)». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar döndükleri zaman:) “Bunu ilâhlarımıza kim yaptı? Hiç şübhesiz o, zâlimlerden biridir” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Kâfirler bayram yerinden döndükleri zaman) dediler ki: “- Bunu, bizim İlâhlarımıza kim yaptı? Muhakkak o, zalimlerden biridir.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «İlâhlarımıza bunu kim yaptı ise şüphe yok ki, O zalimlerdendir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Tanrılarımıza bunu yapan kim?” dediler. “Hiç şüphesiz o zalimlerdendir.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said, "Who has done this to our gods? He must indeed be some man of impiety!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 59. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...