# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَيَقُولُونَ مَتٰى هٰذَا الْوَعْدُ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veyekûlûne metâ hâżâ-lva’du in kuntum sâdikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar yine de: “Eğer doğru söylüyorsanız, peki bu tehdidiniz ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Eğer, diyorlar, doğru iseniz, ne zaman (gerçekleşecek) bu tehdit?» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Doğru sözlü iseniz bildirin bu tehdit ne zamandır?" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bir de “Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Doğru sözlü iseniz (bildirin) bu vaad ne zamandır?" derler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir de bu va'd ne zaman? Doğru iseniz, diyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Eğer doğrucular iseniz, derler, bu tehdîd (in tahakkuku) ne zaman»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, bu va'd (edilen azab) ne zaman?” diyorlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir de (Mekke Kâfirleri): “- Doğru söyleyenler iseniz, bu va'd ne zaman?” diyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve derler ki, «Bu vaad ne zaman, eğer siz sâdıklar iseniz?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir de “Eğer doğru iseniz bu vaad ettiğiniz şey ne zaman?” diyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They say: "When will this promise come to pass, if ye are telling the truth?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 38. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...