# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ بَلْ فَعَلَهُۗ كَب۪يرُهُمْ هٰذَا فَسْـَٔلُوهُمْ اِنْ كَانُوا يَنْطِقُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle bel fe’alehu kebîruhum hâżâ fes-elûhum in kânû yentikûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İbrâhim: “Belki de onu şu büyükleri yapmıştır; eğer konuşabiliyorlarsa onlara bir sorun bakalım” dedi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Belki de bu işi şu büyükleri yapmıştır. Hadi onlara sorun; eğer konuşuyorlarsa! dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İbrahim: "Belki onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onlara sorun" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Dedi ki: “Hayır! Bunu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa, onlara sorun bakalım!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İbrahim: "Belki onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onlara sorun" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Belki dedi şu büyükleri yapmıştır, sorun bakalım onlara eğer söylerlerse |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dedi: «Belki bu işi onların şu büyüğü yapmışdır! O halde (başlarına geleni) onlara sorun, eğer söylerlerse»! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (İbrâhîm:) “Belki onu bu büyükleri yapmıştır; onlara bir sorun bakalım, eğer konuşuyorlarsa!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İbrâhîm dedi ki: “Belki onların şu büyüğü bunu yapmıştır. Sorun bakalım onlara, eğer söylerlerse... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Belki onu onların şu büyüğü yapmıştır. Haydin onlara sorunuz, eğer söyleyebilmekte iseler.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | İbrahim “Hayır, onu yapan şu büyükleridir,” dedi. “Konuşabiliyorlarsa kendilerinden sorun.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He said: "Nay, this was done by - this is their biggest one! ask them, if they can speak intelligently!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 63. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...