# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَجَعَلْنَا السَّمَٓاءَ سَقْفًا مَحْفُوظًاۚ وَهُمْ عَنْ اٰيَاتِهَا مُعْرِضُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vece’alnâ-ssemâe sakfen mahfûzâ(an)(s) vehum ‘an âyâtihâ mu’ridûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gökyüzünü de korunmuş bir tavan halinde yarattık. Böyle iken inkârcılar, gökyüzünde ilâhî kudret ve azameti gösteren bunca delil ve mûcizeyi görmek istemiyor, onlardan yüz çeviriyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Göğü karışıklıktan korunmuş bir tavan kıldık; oysa onlar bundaki delillerden yüz çeviriyorlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah’ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Kâfirler ise, gökyüzünün alâmetlerinden (Allah'ın kudret ve azametine delalet eden delillerinden) yüz çeviriyorlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Semayı da mahfuz bir sakıf yaptık, onlar ise onun âyetlerinden yüz çeviriyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz gök yüzünü de korunmuş bir tavan (gibi) yapdık. Onlar ise bunun âyetlerinden yüz çeviricidirler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Göğü de (düşmekten) muhâfaza edilmiş bir tavan yaptık. Onlar ise, onun delillerinden yüz çeviren kimselerdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Kâfirler ise, gökyüzünün alâmetlerinden (güneş, ay ve yıldızlarından = Allah'ın kudret ve azametine delâlet edişlerinden) yüz çeviriyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve gökyüzünü de bir mahfuz tavan yaptık. Halbuki, onlar onun âyetlerinden yüz çeviricilerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Göğü de korunmuş bir tavan yaptık. Yine de onlar gökyüzünün âyetlerine aldırmıyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And We have made the heavens as a canopy well guarded: yet do they turn away from the Signs which these things (point to)! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 32. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hac suresinin 63. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 63. Ayet Arapça: ِ اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءًۘ فَتُصْبِحُ الْا ...
Kur’an-ı Kerim’i okurken nerede durulup nerede geçilmesi gerektiğini bize gösteren duraklar mevcuttur. Bunlara “vakıf” denir. Vakıf; Kur’ân-ı Kerim ok ...
Hac suresinin 55. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 55. Ayet Arapça: ِ وَلَا يَزَالُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي مِرْيَةٍ مِنْهُ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ ال ...
Hac suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 46. Ayet Arapça: ِ اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَٓ ...
Hac suresinin 35. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 35. Ayet Arapça: ِ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى ...
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...