# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَهُوَ الَّذ۪ي خَلَقَ الَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَۜ كُلٌّ ف۪ي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vehuve-lleżî ḣaleka-lleyle ve-nnehâra ve-şşemse velkamer(a)(s) kullun fî felekin yesbehûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan da Allah’tır. Onların her biri kendi yörüngesinde yüzüp durmaktadır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı... yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur. Her biri bir yörüngede yürür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur. Bunların her biri kendi dairesinde dolaşmaktadır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Halbuki o, o hâlık ki geceyi, gündüzü ve Şems-ü Kameri yaratmış, bütün o ecram her biri birer felekte yüzüyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı yaratandır ve bütün bunlar kendi dâiresi içinde yüzmekde (devr etmekde) dirler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur. Bunların her biri kendi dairesinde dolaşmaktadır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o (Hâlik-i Azîm) dir ki, geceyi ve gündüzü, güneşi ve ay'ı yaratmıştır. Herbiri bir felekte yüzmektedir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Geceyi, gündüzü, Güneşi ve Ayı yaratan da Odur. Bunların herbiri bir yörüngede yüzmektedir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | It is He Who created the Night and the Day, and the sun and the moon: all (the celestial bodies) swim along, each in its rounded course. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 33. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...