# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِلُونِ | |
Türkçe Okunuşu * | Ḣulika-l-insânu min ‘acel(in)(c) seurîkum âyâtî felâ testa’cilûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İnsan öyle acelecidir ki sanki aceleden yaratılmıştır. Sabırlı olun; yakında size âyetlerimi, delillerimi göstereceğim. O halde benden azabın bir an önce gelmesini istemeyin. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İnsan, aceleci (bir tabiatta) yaratılmıştır. Size âyetlerimi göstereceğim; benden acele istemeyin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnsan aceleci olarak yaratılmıştır. Size ayetlerimi göstereceğim, bunu Benden acele istemeyin. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnsan çok aceleci (tez canlı) yaratılmıştır. Size yakında âyetlerimi göstereceğim. Şimdi acele etmeyin. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İnsan aceleci olarak yaratılmıştır. Size yakında (azaba dair) alametlerimi göstereceğim. Şimdi siz acele etmeyin. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İnsan aceleden yaratıldı, yarın ben onlara âyetlerimi göstereceğim şimdi siz acele etmeyin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İnsan (lar sanki) aceleden yaratılmış. Size âyetlerimi göstereceğim. Benden onu acele istemeyin! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İnsan (çok sabırsız, çok aceleci olarak sanki) acele'den yaratılmıştır. Yakında size âyetlerimi (tehdidlerimi) göstereceğim. Artık benden (onu) acele istemeyin! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İnsanda acelecilik yaratıldı. Yakında size (azaba dair) alâmetlerimi göstereceğim. Şimdi siz acele etmeyin. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İnsan aceleden yaratılmıştır. Size yakında âyetlerimi göstereceğim, artık isti'câlde bulunmayın. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İnsan aceleci yaratılmıştır. Hiç acele etmeyin; Ben size âyetlerimi göstereceğim. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Man is a creature of haste: soon (enough) will I show you My Signs; then ye will not ask Me to hasten them! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 37. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...
"Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rız ...
Enbiya suresinin 22. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 22. Ayet Arapça: لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبْحَانَ ...
Enbiya suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 7. Ayet Arapça: وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالًا نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُ ...
Taha suresinin 132. ayetinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 132. Ayet Arapça: وَأْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَاۜ لَا نَسْـَٔلُكَ رِ ...
"Kad efleha-l muminûn. (Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.)" - Mü'minûn Sûresi 1. Ayet "Onlar namazlarında tam bir tevazu, teslimiyet ve ...