# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَا تَرْكُضُوا وَارْجِعُٓوا اِلٰى مَٓا اُتْرِفْتُمْ ف۪يهِ وَمَسَاكِنِكُمْ لَعَلَّكُمْ تُسْـَٔلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Lâ terkudû verci’û ilâ mâ utriftum fîhi vemesâkinikum le’allekum tus-elûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nereye gitseler azap melekleri karşılarına dikiliyor: “Hayır, kaçmayın! İçine gömülüp şımardığınız refah ve konfora, hiç ölmeyecekmiş gibi dayayıp döşediğiniz o lüks evlerinize, saraylarınıza dönün! Dönün ki, bakarsınız ihtiyaç sahipleri bir şey istemek için başınıza üşüşür, size bir şey danışmak, bir şey sormak için gelenler olur(!)” diyorlardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Kaçmayın! İçinde bulunduğunuz refaha ve yurtlarınıza dönün! Çünkü size sorular sorulacak!» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Koşup kaçmayın; size nimet verilen yere, yurdlarınıza dönün, elbette sorguya çekileceksiniz" dedik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlara, “Kaçmayın, o içinde şımartıldığınız bolluğa ve yurtlarınıza dönün. Çünkü sorulacaksınız” denildi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Koşup kaçmayın; size nimet verilen yere, yurtlarınıza dönün ki, sorguya çekileceksiniz" dedik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | yok, dedik: tepinmeyin, dönün o içinde şimartıldığınız şeylere ve meskenlerinize, ki sorguya çekileceksiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Onlara:) «Kaçmayın, içinde bulunduğunuz refaha, yurdlarında dönün, çünkü sorguya çekileceksiniz» (denildi). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Kaçmayın, içinde şımartıldığınız şeye (ni'metlere) ve evlerinize dönün ki(başınıza gelenlerden) suâl olunasınız!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Melekler onlara şöyle dedi): “- Kaçmayın, içinde bulunduğunuz nimete ve evlerinize dönün; çünkü sorguya çekileceksiniz.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Kaçmayınız ve içinde mütenaim olduğunuz yere ve meskenlerinize geri dönünüz. Umulur ki siz, sual olunacaksınız.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kaçmasanıza! Dönün içinde yüzdüğünüz nimetlere ve konaklarınıza; çünkü sorgulanacaksınız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Flee not, but return to the good things of this life which were given you, and to your homes in order that ye may be called to account. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 13. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...