# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَدْخَلْنَاهُمْ ف۪ي رَحْمَتِنَاۜ اِنَّهُمْ مِنَ الصَّالِح۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veedḣalnâhum fî rahmetinâ innehum mine-ssâlihîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onları da rahmetimizle sarıp sarmaladık. Gerçekten onlar dürüst, erdemli ve ıslaha yönelik işler yapan seçkin kimselerdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onları rahmetimize kabul ettik. Onlar hakikaten iyi kimselerdendi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onları rahmetimizin içine aldık; doğrusu onlar iyilerdendi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onları da rahmetimizin içine soktuk. Şüphesiz onlar salih kimselerdendi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onları da rahmetimizin içine aldık. Onlar gerçekten salih olanlardandı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunları da rahmetimize idhal eyledik, çünkü cidden salihîndendirler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onları da rahmetimizin içerisine sokduk. Onlar hakıykaten saalihlerdendi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onları da rahmetimize dâhil ettik. Çünki onlar sâlih kimselerdendi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bunları da rahmetimizin içine aldık; çünkü salihlerdendiler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onları rahmetimize idhâl ettik. Şüphe yok ki, onlar sâlihlerden idiler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz de onları rahmetimize aldık. Çünkü onlar iyi ve hayırlı kimselerdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We admitted them to Our mercy: for they were of the righteous ones. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 86. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ اُكُلُهَا دَٓائِمٌ وَظِلُّهَاۜ تِلْكَ ...
Ankebût Sûresi 41-45. Ayetler ve Meali 41. "Allah’ı bırakıp da başkalarını dost ve yardımcı edinenlerin hâli, örümceğin hâline benzer. Örümcek de b ...
Tuz sözlükte, “Suda eriyen, kokusuz, dili yakan bir tada sâhip, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billûrsu madde” demektir. Tuz kelimes ...