# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُٓوا اَجِئْتَنَا بِالْحَقِّ اَمْ اَنْتَ مِنَ اللَّاعِب۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû eci/tenâ bilhakki em ente mine-llâ’ibîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bunun üzerine: “Senin bu söylediklerin gerçek mi, yoksa bizimle oyun mu oynuyorsun?” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Sen bize gerçeği mi getirdin yoksa şaka mı ediyorsun?" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen bizimle eğleniyor musun?” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar : "Sen bize gerçeği mi getirdin (Sen ciddi mi söylüyorsun), yoksa şaka mı ediyorsun?" dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dediler: ciddi mi söylüyorsun yoksa sen şakacılardan mısın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar: «Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen şakacılardan mısın?» dediler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar:) “(Sen) bize hak ile mi geldin (ciddî mi konuşuyorsun), yoksa sen şaka yapanlardan mısın?” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar: “- Sen bize (doğru mu söylüyorsun) hakikatı mı getirdin, yoksa sen şakacılardan mısın (bizimle mi eğleniyorsun)?” dediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Sen bize hak ile mi geldin, yoksa sen latife edenlerden misin?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Ciddî mi söylüyorsun, yoksa bizimle eğleniyor musun?” dediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said, "Have you brought us the Truth, or are you one of those who jest?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 55. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...