# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا فَأْتُوا بِه۪ عَلٰٓى اَعْيُنِ النَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَشْهَدُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû fe/tû bihi ‘alâ a’yuni-nnâsi le’allehum yeşhedûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Öyleyse” dedi diğerleri, “onu bulup insanların huzuruna getirin, belki onun yaptığına şâhitlik ederler.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O halde, dediler, onu hemen insanların gözü önüne getirin. Belki şahitlik ederler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 60,61. Bazıları: "İbrahim denen bir gencin onları diline doladığını duymuştuk" deyince, "O halde bunların şahidlik edebilmeleri için onu halkın gözü önüne getirin" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Bir kısmı da) “O hâlde haydi, onu insanların gözü önüne getirin. Belki (bu konuda) şahitlik ederler” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "O halde onu insanların gözleri önüne getirin, olur ki (aleyhinde) şahidlik ederler" dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haydin dediler: getirin onu nâsın gözleri önüne belki şehadet ederler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler: «O halde onu insanların gözleri önüne getirin. Olur ki onlar da (aleyhinde) şâhidlik ederler». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Öyle ise onu insanların gözü önüne getirin; belki (onun yaptığına) şâhidlik ederler” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Nemrud ve kavminin ileri gelenleri şöyle) dediler: “- Öyle ise, onu insanların gözleri önüne getirin, belki (yaptığı işe) şahidlik ederler.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Haydin dediler. O'nu nâsın gözleri önüne getiriniz; umulur ki onlar şehâdette bulunurlar.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Öyleyse onu halkın önüne çıkarın da başına geleceklere herkes şahit olsun” dediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said, "Then bring him before the eyes of the people, that they may bear witness." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 61. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ahzâb Suresi 70. Ayetinin Arapçası: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَقُولُوا قَوْلًا سَد۪يدًاۙ Ahzâb Suresi 70. Ayetinin Meali ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...