# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا وَجَدْنَٓا اٰبَٓاءَنَا لَهَا عَابِد۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû vecednâ âbâenâ lehâ ‘âbidîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar da: “Atalarımızı bunlara tapar halde bulduk; biz de onlara uyarak böyle yapıyoruz” diye karşılık vermişlerdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Dediler ki: Biz, babalarımızı bunlara tapar kimseler bulduk. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Babalarımızı onlara tapar bulduk" demişlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | "Babalarımızı bunlara ibadet ediyor bulduk” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar: "Biz atalarımızı bunlara tapar bulduk" dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Atalarımızı bunlara ıbadet ediyor bulduk dediler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar: «Biz atalarımızı bunların tapıcıları olarak bulduk» dediler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar:) “Atalarımızı onlara tapan kimseler bulduk” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar: “- Biz, atalarımızı bunlara ibadet ediyor bulduk.” dediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Biz babalarımızı bunlara ibadet ediciler bulduk.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar “Biz atalarımızı bunlara tapar halde bulduk” dediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said, "We found our fathers worshipping them." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 53. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...