# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ حَصَبُ جَهَنَّمَۜ اَنْتُمْ لَهَا وَارِدُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnekum vemâ ta’budûne min dûni(A)llâhi hasabu cehenneme entum lehâ vâridûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah şöyle buyuracak: “Ey zâlimler! Şüphesiz siz de, Allah’ı bırakıp taptığınız putlar da birer cehennem odunusunuz. Hepiniz birlikte oraya varacaksınız.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Siz ve Allah'ın dışında taptığınız şeyler cehennem yakıtısınız. Siz oraya gireceksiniz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Siz ve Allah'tan başka taptıklarınız, cehennemin yakıtısınız; oraya gireceksiniz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hiç şüphesiz siz ve Allah’tan başka kulluk ettikleriniz cehennem odunusunuz. Siz oraya varacaksınız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Siz ve Allah'dan başka taptıklarınız, cehennemin yakıtısınız; oraya gireceksiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haberiniz olsun ki siz ve Allahdan başka taptığınız nesneler hep Cehennem mermisisiniz, siz, ona vürud edeceksiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Siz de, Allâhı bırakıb tapmakda olduklarınız da hiç şübhesiz ki cehennem odunusunuz. Siz oraya gireceksiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Muhakkak ki siz ve Allah'dan başka tapmakta olduklarınız, Cehennemin yakacağısınız! Siz oraya girecek olanlarsınız! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Haberiniz olsun, siz (ey Mekke halkı) ve Allah'dan başka taptıklanınız (putlarınız) hep cehennem odunusunuz. Siz hep beraber cehenneme gireceksiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, siz ve Allah'tan başka taptığınız nesneler cehenneme atılıp yakılacak şeylersiniz. Siz oraya varıp gireceksiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Siz de, Allah'tan başka taptıklarınız da Cehennem odunusunuz; hepiniz oraya gireceksiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Verily ye, (unbelievers), and the (false) gods that ye worship besides Allah, are (but) fuel for Hell! to it will ye (surely) come! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 98. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...