# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدْ اٰتَيْنَا مُوسٰى وَهٰرُونَ الْفُرْقَانَ وَضِيَٓاءً وَذِكْرًا لِلْمُتَّق۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Velekad âteynâ mûsâ vehârûne-lfurkâne vediyâen veżikran lilmuttekîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Doğrusu biz Mûsâ ve Hârûn’a hakkı bâtıldan ayıran Tevrat’ı verdik ve onu kalpleri Allah’a saygıyla dopdolu olup günahlardan sakınanlar için baştan aşağı bir ışık ve öğüt kaynağı kıldık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Andolsun biz, Musa ve Harun'a, takvâ sahipleri için bir ışık, bir öğüt ve Furkan'ı verdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun ki, Musa ve Harun'a eğriyi doğrudan ayıran Kitap'ı sakınanlar için ışık ve öğüt olarak verdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, biz Mûsâ ile Hârûn’a, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için o Furkân’ı (Tevrat’ı) bir ışık ve öğüt olarak verdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yemin olsun ki, Musa ve Harun'a eğriyi doğrudan ayıran kitabı, takva sahibleri için bir ışık ve öğüt olarak verdik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Celâlim hakkı için biz Musâ ile Harûna fürkan ve bir zıya ve bir zikir vermiştik, müttekıler için |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun ki biz Musa ile Hâruunu bir zıyaa, takvaa saahibleri için de bir şeref olan fürkaanı verdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Celâlim hakkı için, Mûsâ ve Hârûn'a (hak ile bâtılı ayıran) Furkan'ı ve takvâ sâhibleri için bir ışık ve bir nasîhat olan (Tevrât)ı verdik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yemin olsun ki, biz Mûsa ile Hârûn'a, takva sahipleri için bir nasihat ve bir nur olarak, hak ile bâtılı ayıran Tevrat'ı vermiştik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kasem olsun ki, Biz Mûsa'ya ve Harun'a Furkan ve bir ziya ve muttakîler için bir öğüt vermiştik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz Musa ile Harun'a, takvâ sahipleri için bir ışık ve öğüt olarak, hakkı bâtıldan ayırt eden Tevrat'ı vermiştik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | In the past We granted to Moses and Aaron the criterion (for judgment), and a Light and a Message for those who would do right,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 48. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...
"Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rız ...
Enbiya suresinin 22. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 22. Ayet Arapça: لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبْحَانَ ...
Enbiya suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 7. Ayet Arapça: وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالًا نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُ ...
Taha suresinin 132. ayetinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 132. Ayet Arapça: وَأْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَاۜ لَا نَسْـَٔلُكَ رِ ...
"Kad efleha-l muminûn. (Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.)" - Mü'minûn Sûresi 1. Ayet "Onlar namazlarında tam bir tevazu, teslimiyet ve ...