# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَمِ اتَّخَذُٓوا اٰلِهَةً مِنَ الْاَرْضِ هُمْ يُنْشِرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Emi-tteḣażû âliheten mine-l-ardi hum yunşirûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yoksa müşrikler, göklerden ümitlerini kesip, bu defa yerden bir takım varlıkları ilâh edindiler de, onlar mı ölüleri tekrar diriltip kabirden kaldıracaklar? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yoksa (o müşrikler), yerden birtakım tanrılar edindiler de, (ölüleri) onlar mı diriltecekler? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yeryüzünde edindikleri tanrılar mı, onlar mı ölüleri diriltecekler? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yoksa yerden, ölüleri diriltebilecek birtakım ilâhlar mı edindiler? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yoksa (Mekke müşrikleri) birtakım ilâhlar edindiler de yerden ölüleri onlar mı diriltecekler? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yoksa bir takım ilâhlar edindiler de Arzdan neşri onlar mı yapacaklar? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yoksa onlar yerden bir takım Tanrılar edindiler de (ölüleri) onları mı diriltecekler? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yoksa (o müşrikler) yerden birtakım ilâhlar edindiler de, (ölüleri) onlar mı diriltecekler? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yoksa (Mekke halkı) bir takım ilâhlar edindiler de yerden ölüleri onlar mı diritecekler? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yoksa onlar yerden birtakım tanrılar mı edindiler ki, onlar ölüleri dirilteceklerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yoksa onlar yerde birtakım tanrılar edindiler de ölüleri onlar mı diriltiyor? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Or have they taken (for worship) gods from the earth who can raise (the dead)? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...