# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَف۪ي مُوسٰٓى اِذْ اَرْسَلْنَاهُ اِلٰى فِرْعَوْنَ بِسُلْطَانٍ مُب۪ينٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Vefî mûsâ iż ersenâhu ilâ fir’avne bisultânin mubîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mûsâ’nın kıssasında da alınacak ibretler vardır. Biz onu apaçık bir delille Firavun’a göndermiştik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Musa'da da (ibretler vardır). Onu apaçık bir delil ile Firavun'a göndermiştik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Musa'nın başından geçenlerde de ibret vardır: Onu apaçık delille Firavun'a gönderdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Mûsâ kıssasında da ibret vardır. Hani biz onu açık bir delil ile Firavun’a göndermiştik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa'nın kıssasında da ibret vardır. Hani biz onu apaçık bir delille Firavun'a göndermiştik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir de Musada: ki onu bir sultanı mübîn ile Fir'avne gönderdikde |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Musa (nin kıssasın) da da (ibret vardır). Hani onu apaçık bir hüccetle Fir'avne göndermişdik de, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Mûsâ'da da (ibretler vardır); hani onu apaçık bir delîl ile Fir'avun'a göndermiştik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mûsa'da da ibret vardır: Hani onu açık bir mucize ile Firavun'a gönderdik de; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Mûsa'da da (onun kıssasında da ibret vardır). O vakit ki, O'nu Fir'avun'a apaçık bir bürhan ile gönderdik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Musa'nın kıssasında da ibretler vardır. Biz onu apaçık bir delil ile Firavun'a göndermiştik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And in Moses (was another Sign): Behold, We sent him to Pharaoh, with authority manifest. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 38. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...