# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنَّ الدّ۪ينَ لَوَاقِعٌۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-inne-ddîne levâki’(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ve herkese hakettiği karşılığın verileceği hesap günü mutlaka gelecektir! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5, 6. Tozdurup savuranlara, yükünü yüklenenlere, kolayca süzülenlere, işi ayıranlara andolsun ki, size vâdedilen, kesinlikle doğrudur ve ceza mutlaka vuku bulacaktır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2,3,4,5,6. Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3,4,5,6. Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ceza ve hesap günü şüphesiz olacaktır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve muhakkak ki ceza şübhesiz vakı'dir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şübhesiz ki (amellere göre) ceza (ya'nî mukaabele) de elbette vaaki'dir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Muhakkak ki dîn (amellere mükâfât ve cezâ günü) elbette vâki' (olacak)tır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ve şübhesiz ki hesab vuku bulacaktır, (herkes amelinin karşılığını görecektir.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve muhakkak ki, ceza da herhalde vâkîdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hesap günü gerçekleşecektir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And verily Judgment and Justice must indeed come to pass. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 6. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 54. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 54. Ayet Arapça: وَلَقَدْ صَرَّفْنَا ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۜ وَك ...
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...