# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَوْجَسَ مِنْهُمْ خ۪يفَةًۜ قَالُوا لَا تَخَفْۜ وَبَشَّرُوهُ بِغُلَامٍ عَل۪يمٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-evcese minhum ḣîfetâ(en)(s) kâlû lâ teḣaf(s) ve beşşerûhu biġulâmin ‘alîm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yemeğe el uzatmadıklarını görünce, onlardan yana yüreğine gizli bir korku çöktü. Ama melekler: “Korkma!” dediler; sonra da ona büyük ilim sahibi olacak bir oğul müjdelediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Derken onlardan korkmaya başladı. «Korkma» dediler ve ona bilgin bir oğlan çocuğu müjdelediler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | (Yemediklerini görünce) onlardan endişeye düştü; "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oğul sahibi olacağını müjdelediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Yemediklerini görünce) onlardan İbrahim’in içine bir korku düştü. Onlar, “korkma” dediler ve onu bilgin bir oğul ile müjdelediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yemediklerini görünce onlardan içine bir korku düştü. Onlar İbrahim'e: "Korkma!" dediler ve onu çok bilgili bir oğul ile müjdelediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O vakıt onlardan içine bir korku düştü Korkma dediler ve kendisine alîm bir oğlan tebşir ettiler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Derken içine onlardan gizli bir korku çökdü. «Korkma» dediler ve onu çok bilgin bir oğulla müjdelediler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Yemediklerini görünce,) onlardan dolayı içine bir korku düştü. (Onlar:) “Korkma!” dediler. Ve onu çok âlim bir oğul (olacak İshâk) ile müjdelediler! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O vakit onlardan (İbrahim'in) içine bir korku düştü. Onlar: “korkma!” dediler ve onu çok bilgin bir oğul ile müjdelediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O vakit onlardan kalbinde bir korku gizlendi. Dediler ki: «Korkma,» ve O'nu bir bilgin oğul ile müjdelediler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sonra içine bir korku düştü. “Korkma” dediler ve onu bilge bir oğulla müjdelediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (When they did not eat), He conceived a fear of them. They said, "Fear not," and they gave him glad tidings of a son endowed with knowledge. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 28. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاَنْ اَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّ۪ينِ حَن۪يفًاۚ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ “Ve yüzünü hak dine çevir, sakın müşrikler ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ فَتَكُونَ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ Asla Allah’ın âyetlerini yalan ...
Ayet-i kerimede buyrulur: فَقَالُوا عَلَى اللّٰهِ تَوَكَّلْنَاۚ رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِلْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَۙ وَنَجِّنَا بِرَحْمَتِكَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: فَاِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَمَا سَاَلْتُكُمْ مِنْ اَجْرٍۜ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلَى اللّٰهِۙ وَاُمِرْتُ اَنْ اَكُونَ مِنَ الْم ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَٓا اِنَّ اَوْلِيَٓاءَ اللّٰهِ لَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَۚ Bilesiniz ki Allah’ın dostlarına hiçbir ...