# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّكُمْ لَف۪ي قَوْلٍ مُخْتَلِفٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnekum lefî kavlin muḣtelif(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Siz Peygamber ve Kur’an hakkında çelişkili görüşler içindesiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 7, 8, 9. İçinde yörüngeleri olan göğe andolsun ki siz çelişkili sözler söylüyorsunuz. Ondan (Kur'an'dan veya imandan) dönen döndürülür (engellenmez). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 7,8. İçinde yörüngeler bulunan göğe and olsun ki, ey inkarcılar, siz, şüphesiz aykırı görüştesiniz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 7,8. Yollara (yıldızların dolaştığı yörüngelere) sahip göğe andolsun ki, muhakkak siz, (peygamber hakkında) çelişkili sözler söylüyorsunuz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Siz elbette çelişkili sözler içindesiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ki siz pek muhtelif bir kavl içinde bulunuyorsunuz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | hakıykat, siz kat'î ihtilâfa düşen bir söz içindesinizdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 7,8. (Çeşitli) yollara sâhib olan göğe yemîn olsun ki, doğrusu siz (peygamber ve Kur'ân hakkında) gerçekten çeşitli sözler (iddiâlar) içindesiniz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak siz, (peygamber hakkında kâhin demekle) ihtilâflı bir sözde bulunuyorsunuz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, siz muhtelif bir söz içinde bulunmaktasınız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Siz birbirini tutmayan iddialardasınız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Truly ye are in a doctrine discordant, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 8. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ يَا قَوْمِ اَرَاَيْتُمْ اِنْ كُنْتُ عَلٰى بَيِّنَةٍ مِنْ رَبّ۪ي وَرَزَقَن۪ي مِنْهُ رِزْقًا حَسَنًاۜ وَمَٓا اُر۪يدُ ا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَلَمَّا ذَهَبَ عَنْ اِبْرٰه۪يمَ الرَّوْعُ وَجَٓاءَتْهُ الْبُشْرٰى يُجَادِلُنَا ف۪ي قَوْمِ لُوطٍۜ İbrahim cidden ağır ba ...
Her vesileyle kullarını hayra teşvik eden Rabbimiz, kullarına iyiliği öğretmek üzere şöyle buyuruyor: KUR’AN’IN ÖZETİ SAYILAN AYET-İ KERİME “İyilik, ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَخَذَ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا الصَّيْحَةُ فَاَصْبَحُوا ف۪ي دِيَارِهِمْ جَاثِم۪ينَۙ كَاَنْ لَمْ يَغْنَوْا ف۪يهَاۜ اَلَٓا اِنّ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنّ۪ي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ رَبّ۪ي وَرَبِّكُمْۜ مَا مِنْ دَٓابَّةٍ اِلَّا هُوَ اٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَاۜ اِنَّ رَبّ۪ي عَ ...
Rahmân sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 78 âyettir. İsmini 1. âyette geçen Allah Teâlâ’nın اَلرَّحْمٰنُ (Rahmân) ism-i şerîfinden alır. Bu isim, sûren ...