# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَسْـَٔلُونَ اَيَّانَ يَوْمُ الدّ۪ينِۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Yes-elûne eyyâne yevmu-ddîn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Alaycı bir edayla: “Geleceği söylenen şu hesap günü de ne zamanmış?” diye soruyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ceza gününün ne zaman olduğunu sorarlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşlerin karşılık göreceği günün zamanını sorarlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Ceza günü ne zaman?” diye sorarlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar: "Hesap ve ceza günü ne zaman?" diye soruyorlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Soruyorlar: ne zaman o ceza günü? (yevmi dîn) |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar, o ceza gününün ne zaman olduğunu sorarlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Dîn (hesab) günü ne zaman?” diye soruyorlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Soruyorlar: Ne zaman o hesab günü? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sorarlar ki: «O ceza günü ne zamandır.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Hesap günü ne zaman?” diye soruyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They ask, "When will be the Day of Judgment and Justice?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...