# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مُسَوَّمَةً عِنْدَ رَبِّكَ لِلْمُسْرِف۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Musevvemeten ‘inde rabbike lilmusrifîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Hiçbir sınır tanımayan ve Allah’ın verdiği kabiliyet ve imkânları boşa harcayan her bir kimse için Rabbinin katında özel olarak işaretlenmiş taşlar!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Bu taşlar,) aşırı gidenler için Rabbinin katında işaretlenmiş (taşlardır). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 32,33,34. Elçiler: "Suçlu bir milletin üzerine, Rabbinin katından işaretli olarak, aşırı gidenlere mahsus sert taşlar göndermekle görevlendirildik" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 32,33,34. Onlar şöyle dediler: “Biz suçlu bir kavme (Lût’un kavmine), üzerlerine çamurdan, pişirilmiş ve Rabbinin katında haddi aşanlar için belirlenmiş taşlar yağdırmak için gönderildik.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O taşlardan herbirinin haddi aşanlardan kime isabet edeceği Rabbin katında işaretlenmiştir." dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Rabbının nezdinde damgalanmışlar müsrifler için |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «ki (bunların her biri) aşırı hareket edenlere haas olmak üzere Rabbin nezdinde nişanlanmış (dır)». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “(Ki bu taşlar) haddi aşan kimseler için (hangisinin kime isâbet edeceği dahibelirlenerek) Rabbinin katında damgalanmıştır.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ki o taşlar, Rabbinin katında haddi aşanlar için damgalanmışlardır.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Müsrifler için Rabbin nezdinde alâmetlendirilmiş olarak o taşlar atılacaktır.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Onlar, haddini aşanlar için Rabbinin katında işaretlenmiştir.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Marked as from thy Lord for those who trespass beyond bounds." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 34. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...