# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا كَذٰلِكِۙ قَالَ رَبُّكِۜ اِنَّهُ هُوَ الْحَك۪يمُ الْعَل۪يمُ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû keżâliki kâle rabbuk(i)(s) innehu huve-lhakîmu-l’alîm(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar: “Evet, Rabbin böyle buyurdu. Şüphesiz ki o, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır, her şeyi hakkıyla bilendir” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar: «Bu böyledir. Rabbin söylemiştir. O, hikmet sahibidir, bilendir» dediler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Melekler: "Bu böyledir, Rabbin söylemiştir; doğrusu O, Hakim olandır, bilendir" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar dediler ki: “Rabbin böyle buyurdu. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Misafir melekler: "Evet bu böyledir. Rabbin böyle buyurdu. Gerçekten O hüküm ve hikmet sahibidir. Herşeyi hakkıyla bilir." dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dediler: öyle Rabbın buyurdu, şübhesiz alîm o, hakîm o |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar «öyledir. Fakat (bunu) Rabbin buyurdu. Çünkü O, asıl hukûm ve hikmet saahibi olan, (herşey'i) hakkıyle bilen odur» dediler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar:) “Bu böyledir; (bunu) Rabbin buyurdu. Şübhe yok ki, Hakîm (her işi hikmetli olan), Alîm (herşeyi hakkıyla bilen) ancak O'dur” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar dediler ki: “- İş, sana dediğimiz gibidir. Bunu Rabbin buyurdu. Şübhesiz ki O, Hakîm'dir, Alîm'dir.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Öylecedir.» Rabbin buyurdu. Şüphe yok ki hakîm, alîm olan O'dur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Rabbin böyle buyurdu,” dediler. “Şüphe yok ki Onun her işi hikmet iledir; O herşeyi bilir.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said, "Even so has thy Lord spoken: and He is full of Wisdom and Knowledge." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 30. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَقَالَ ارْكَبُوا ف۪يهَا بِسْمِ اللّٰهِ مَجْرٰۭۙيهَا وَمُرْسٰيهَاۜ اِنَّ رَبّ۪ي لَغَفُورٌ رَح۪يمٌ Nuh, “Haydi gemiye bin ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ اِنِ افْتَرَيْتُهُ فَعَلَيَّ اِجْرَام۪ي وَاَنَا۬ بَر۪ٓيءٌ مِمَّا تُجْرِمُونَ۟ Yoksa “Bu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْۙ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...