# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالسَّمَٓاءَ بَنَيْنَاهَا بِاَيْدٍ وَاِنَّا لَمُوسِعُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-ssemâe beneynâhâ bi-eydin ve-innâ lemûsi’ûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz göğü kudret elimizle sapasağlam binâ ettik. Gerçekten biz, çok büyük bir kudret ve hâkimiyet sahibiyiz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Göğü, gücümüzle Biz kurduk; şüphesiz biz onu genişleticiyiz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz bizim (her şeye) gücümüz yeter. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir de Semaya bakın biz onu kuvvetle bina ettik ve şübhe yok ki biz çok vüs'a malikiz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz göğü kuvvetle bina etdik. Çünkü biz muhakkak ve mutlak bir (vüs'at ve) kudrete mâlikizdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Göğü de kuvvet(imiz)le binâ ettik; ve şübhe yok ki biz, elbette (devamlı sûrette onu)genişleticileriz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Bir de semaya bakın), biz onu kuvvetle bina ettik. Muhakkak ki biz, büyük kudrete sahibiz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve göğü bir kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki, biz elbette kâdirleriz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Göğü elimizle Biz bina ettik ve Biz genişleticiyiz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | With power and skill did We construct the Firmament: for it is We Who create the vastness of pace. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 47. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...
Nûr suresinin 10. ayetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: Nûr Suresi 10. Ayet Arapça: وَلَوْلَا فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَاَنَّ اللّٰهَ ...
KARŞILAŞTIĞI KİMSEYE GÜZEL SÖZ SÖYLEYİP GÜLER YÜZ GÖSTERMEK İLE İLGİLİ AYETLER “Mü’minlere kol kanat ger.” (Hicr sûresi (15), 88) Bu âyet-i ke ...
Talâk sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. İsmini, birinci âyette bahsedilen talâk (boşama) hükmünden alır. Mushaf tertîbine göre 65, iniş sır ...
Müminûn suresinin 115. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 115. Ayet Arapça: اَفَحَسِبْتُمْ اَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَاَنَّكُمْ اِلَيْنَ ...
Kur’ân-ı Kerîm, beşeriyet için Rahmânî sadâları işitmek, ilâhî nefhayı rûhunda hissetmek ve daha bu dünyada iken Allah ile mükâleme etmenin en feyizli ...