# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَذَكِّرْ فَاِنَّ الذِّكْرٰى تَنْفَعُ الْمُؤْمِن۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veżekkir fe-inne-żżikrâ tenfe’u-lmu/minîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bununla beraber yine de gerçekleri hatırlatıp öğüt vermeye devam et. Çünkü öğüt mü’minlere ve iman edecek olanlara fayda verir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Öğüt ver; doğrusu öğüt inananlara fayda verir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt mü’minlere fayda verir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sen öğüt verip hatırlat. Çünkü, hatırlatmak müminlere fayda verir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onunla beraber va'z-u nasıhate devam et, çünkü va'z, mü'minlere fayda verir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sen (sâde Kur'an ile) va'z et. Çünkü şübhesiz öğüt mü'minlere fâide verir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yine de (Kur'ân ile) nasîhat et; çünki doğrusu nasîhat, mü'minlere fayda verir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sen, (Kur'an ile) öğüd ver çünkü öğüd ve nasihat müminlere fayda verir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve sen öğüt ver. Çünkü şüphe yok, öğüt mü'minlere faide verir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Öğüt vermeye devam et; çünkü öğüt mü'minlere fayda verir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But teach (thy Message) for teaching benefits the Believers. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 55. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...