# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَف۪ٓي اَنْفُسِكُمْۜ اَفَلَا تُبْصِرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vefî enfusikum(c) efelâ tubsirûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bizzat kendi varlığınızda da. Hâla gerçeği görmeyecek misiniz? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kendi nefislerinizde de öyle. Görmüyor musunuz? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 20,21. Kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 20,21. Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 20,21. Kesin olarak inananlar için, yeryüzünde ve kendi nefislerinde nice ibretler vardır. Hiç görmüyor musunuz? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Nefislerinizde de, halâ görmiyecekmisiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kendi nefislerinizde dahi (nice âyetler var. Bunları) görmüyor musunuz? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 20,21. Kat'î olarak îmân edecekler için yerde ve kendi nefislerinizde (Allah'ın kudretine ve birliğine) deliller vardır. Hiç görmez misiniz? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Nefislerinizde de (hücrelerden vücud yapınıza kadar) bir çok alâmetler var (ki, hep Allah'ın kudretine ilmine, azamet ve iradesine delâlet ederler). Hâlâ görmiyecek misiniz? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve sizin kendi nefislerinizde de (deliller vardır) hiç de görmez misiniz? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kendinizde de nice âyetler var; hâlâ görmeyecek misiniz? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | As also in your own selves: Will ye not then see? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...