# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَالْمُقَسِّمَاتِ اَمْرًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Felmukassimâti emrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bütün işleri, rızıkları, yağmurları taksim eden meleklere yemin olsun ki; |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5, 6. Tozdurup savuranlara, yükünü yüklenenlere, kolayca süzülenlere, işi ayıranlara andolsun ki, size vâdedilen, kesinlikle doğrudur ve ceza mutlaka vuku bulacaktır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2,3,4,5,6. Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3,4,5,6. Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Derken bir emir taksim edenlere andolsun ki, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Derken bir emir taksim edenlere kasem olsun |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | sonra iş bölümü yapan (melek) ler hakkı için, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 3,4. Sonra o kolaylıkla akıp giden (gemilere, vâsıta)lara! Sonra o (bütün) işleri taksîm eden (melek)lere! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra işleri (kullara) bölen meleklere yemin olsun ki: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra (hangi) bir emri taksim eden(melek)lere andolsun ki, |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşi bölüştürenlere. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And those that distribute and apportion by Command;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...