# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ذُوقُوا فِتْنَتَكُمْۜ هٰذَا الَّذ۪ي كُنْتُمْ بِه۪ تَسْتَعْجِلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Żûkû fitnetekum hâżâ-lleżî kuntum bihi testa’cilûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara: “Tadın azabınızı! Dünyada bir an önce gelmesini istediğiniz şey işte budur!” denilecek. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Azabınızı tadın! Acele gelmesini beklediğiniz şey budur işte! (denir.) |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara: "Azabınızı tadın; işte acele beklediğiniz bu idi" denir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 13,14. Ateş üzerinde azaba uğratılacakları gün (görevli melekler onlara şöyle der): “Azabınızı tadın! İşte acele isteyip durduğunuz şey budur.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlara: "Tadın inkarınızın cezasını, işte sizin acele istediğiniz budur!" denecektir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dadın diye fitnenizi: bu, işte o sizin acele istediğiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Onlara) «Tadın azabınızı. İşte (dünyâda) çarçabuk (gelmesini) isteyegeldiğiniz bu idi» (denilir). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Zebâniler onlara:) “Tadın azâbınızı! Kendisini acele istemekte olduğunuz şey,(işte) budur!” (derler.) |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Cehennemdeki melekler onlara şöyle derler): Tadın azabınızı. Bu (azab, dünyada iken) acele istediğiniz... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Onlara) Denilecektir ki: «Azabınızı tadın. Bu odur ki, bunu alel'acele ister idiniz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Tadın azabınızı! Çabuklaştırılmasını isteyip durduğunuz şey işte budur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Taste ye your trial! This is what ye used to ask to be hastened!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...
Kısa sureler Kuran'daki sırasına göre hazırlanmıştır. Fatiha suresinden başlayarak Nas suresine kadar devam eden kısa surelerin Arapça, Türkçe okunuşl ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَا ...
Mülk (Tebareke) sûresi, Allah Teâlâ’nın yüceliğini ve üstün kudretini zikrederek başlayan sûre, ölüm ve hayatın hikmetini bildirir. Cenâb-ı Hakk’ın k ...