# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَعَتَوْا عَنْ اَمْرِ رَبِّهِمْ فَاَخَذَتْهُمُ الصَّاعِقَةُ وَهُمْ يَنْظُرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe’atev ‘an emri rabbihim fe-eḣażet-humu-ssâ’ikatu vehum yenzurûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ama Rablerinin emrine karşı geldiler. Bunun üzerine dehşet içinde bakınıp dururlarken korkunç bir yıldırım onları çarpıverdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Rablerinin emrine karşı geldiler. Bu yüzden, bakıp dururlarken onları yıldırım çarpıverdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlar Rablerinin buyruğundan çıkmışlardı; bunun üzerine kendilerini gözleri göre göre yıldırım çarptı. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Derken Rablerinin emrinden uzaklaşıp azmışlardı. Bu yüzden bakınıp dururken kendilerini yıldırım çarpıvermişti. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlarsa Rablerinin emrine karşı büyüklük tasladılar. Bunun üzerine kendilerini, bakıp dururlarken yıldırım yakalayıp, çarptı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Rablarının emrinden azgınlık ettiler, bu yüzden o sâika kendilerini yakalayıverdi, bakınıp duruyorlardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Rablerinin emrinden uzaklaşıb azmışlardı. (Bu yüzden) kendilerine de göre göre, onları yıldırım tutuvermişdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Buna rağmen (onlar) Rablerinin emrine karşı geldiler; bu yüzden, onlar bakıp dururlarken o yıldırım kendilerini yakalayıverdi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Rablerinin emrinden uzaklaşıb azmışlardı. Bu yüzden bakınıb dururlarken kendilerini yıldırım çarpıvermişti. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar ise Rablerinin emrine imtisalden kaçındılar, artık onları bakar oldukları halde yıldırım yakaladı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar Rablerinin emrine karşı geldiler. Onları da göz göre göre yıldırım yakaladı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But they insolently defied the Command of their Lord: So the stunning noise (of an earthquake) seized them, even while they were looking on. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 44. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرٰى عَلَى اللّٰهِ كَذِبًا اَوْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِه۪ۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْمُجْرِمُونَ All ...
Rahman suresi 14. ayet: "Allah insanı kiremit gibi pişmiş bir çamurdan yarattı."Rahman suresi 15. ayet: "Cinleri de dumanı olmayan saf bir ateş alev ...
Enam suresi 151, 152 ve 153. ayetlerde sıralanan buyruklar... ENAM SURESİNDEKİ ON EMİR “De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِذَا مَسَّ الْاِنْسَانَ الضُّرُّ دَعَانَا لِجَنْبِه۪ٓ اَوْ قَاعِدًا اَوْ قَٓائِمًاۚ فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُ ضُرَّهُ م ...
Sabiîlik, El-Cezîre’de ortaya çıkan ve Hz. Yahyâ’ya (as.) bağlı olduğu ileri sürülen bir Yahûdi-Hristiyan mezhebi veya ışık-karanlık düalizmine dayalı ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ فِي اخْتِلَافِ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمَا خَلَقَ اللّٰهُ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَّقُونَ ...