# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَف۪ي عَادٍ اِذْ اَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ الرّ۪يحَ الْعَق۪يمَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Vefî ‘âdin iż erselnâ ‘aleyhimu-rrîha-l’akîm(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Âd kavminin helâkinde de ibretler vardır. Onların üzerine biz her şeyi kasıp kavuran ve köklerini kurutan o kasırgayı göndermiştik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Âd kavminde de (ibretler vardır). Onlara kasıp kavuran rüzgârı göndermiştik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 41,42. Ad milletinin başından geçende de ibret vardır: Onların üzerine, uğradığı her şeyi bırakmayıp toza çeviren kuru bir rüzgar gönderdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Âd kavminde de ibretler vardır. Hani onların üzerine köklerini kesen rüzgârı göndermiştik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Âd kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani biz onların üzerine köklerini kesecek bir rüzgar göndermiştik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir de Âd de: ki üzerlerine o köklerini kesen rüzgarı salıvermiştik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Aad (kavminin helak edilmesin) de de (ibret vardır). Hani onların üzerine o kısır rüzgârı göndermişdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Âd (kavmin)de de (ibretler vardır); o vakit onların üzerine (helâk edici) o kısır rüzgârı göndermiştik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Âd kavminde de ibret vardır: Hani onların üzerine o kökü kurutan rüzgârı göndermiştik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Âd (kavminin kıssasında da (ibret vardır). O vakit ki, onların üzerine faidesiz, muzır rüzgarı gönderdik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Âd kavminde de ibretler vardır. Onların üzerine de Biz köklerini kazıyan rüzgârı göndermiştik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And in the ´Ad (people) (was another Sign): Behold, We sent against them the devastating Wind: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 41. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Beyyine sûresi, Medine döneminde inmiştir. Sûre, 8 âyettir. Beyyine, apaçık delil demektir. BEYYİNE SURESİ ARAPÇA Beyyine Suresi Arapça Yazılışı ...
Da‘vet kelimesi Arapça’da masdar olup sözlükte “çağırmak, seslenmek, adlandırmak, dua veya beddua etmek, ziyafete çağırmak, propaganda yapmak” gibi an ...
Bakara suresinin 98. ayetinde buyrulur: مَنْ كَانَ عَدُوًّا لِلّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِه۪ وَرُسُلِه۪ وَجِبْر۪يلَ وَم۪يكَالَ فَاِنَّ اللّٰهَ عَدُوٌّ لِلْكَ ...
Beyyine sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 8 âyettir. İsmini, birinci âyetinde geçen ve “açık delil, kesin belge” mânasına gelen اَلْبَيِّنَةُ (beyyine) ...
Alak sûresi, Mekke döneminde inmiştir. Sûre, 19 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “alak” kelimesinden almıştır. ALAK SURESİ ARAPÇA Alak Sur ...
Tîn sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 8 âyettir. İsmini birinci âyetteki “incir” mânasına gelen اَلتّ۪ينُ (tîn) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine gör ...