Zâriyât Sûresi(51) 52. Ayet


52 / 60


# Meal Ayet
Arapça كَذٰلِكَ مَٓا اَتَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْ مِنْ رَسُولٍ اِلَّا قَالُوا سَاحِرٌ اَوْ مَجْنُونٌ
Türkçe Okunuşu * Keżâlike mâ etâ-lleżîne min kablihim min rasûlin illâ kâlû sâhirun ev mecnûn(un)
1. Ömer Çelik Meali Şimdi olduğu gibi, bunlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber geldiyse, mutlaka onun için: “Bu, ya bir sihirbaz veya delinin biri” demişlerdi.
2. Diyanet Vakfı Meali İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler.
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali Onlardan öncekilere, herhangi bir peygamber gelince: "sihirbazdır" veya "Delidir" derlerdi.
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki, “O bir büyücüdür” yahut “bir delidir” demiş olmasınlar.
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Böylece onlardan öncekilere de herhangi bir peygamber gelince, onun hakkında da mutlaka: "Bir sihirbazdır veya bir delidir." dediler.
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali Böyle, bunlardan evvelkiler bir Resul gelince behemehal ya sahir dediler ya mecnun
7. Hasan Basri Çantay Meali Onlardan evvelkilere de herhangi bir peygamber gelmedi ki (onun hakkında da) mutlakaa böylece sihirbaz, yahud mecnun dediler.
8. Hayrat Neşriyat Meali (Habîbim, yâ Muhammed!) İşte böyle, onlardan öncekilere ne zaman bir peygamber geldiyse, mutlaka (ona da): “(O) bir sihirbazdır veya mecnundur!” dediler.
9. Ali Fikri Yavuz Meali (Ey Rasûlüm, senin kavmin, sana sihirbaz yahud mecnûn dediği gibi), onlardan evvelki ümmetler de bir peygamber gelince; muhakkak böyle; ya sihirbaz dediler, ya mecnun...
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Böylecedir. Onlardan evvelkilere de bir peygamber gelmedi ki illâ «Sâhirdir veya mecnûndur,» dediler.
11. Ümit Şimşek Meali Şimdi olduğu gibi, onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber gelse ya büyücü demişlerdi, ya deli.
12. Yusuf Ali (English) Meali Similarly, no messenger came to the Peoples before them, but they said (of him) in like manner, "A sorcerer, or one possessed"!
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
Zâriyât Sûresi 52. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/10/hud-suresinin-75-ayeti-ne-anlatiyor-197059-m.jpg
Hud Suresinin 75. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: فَلَمَّا ذَهَبَ عَنْ اِبْرٰه۪يمَ الرَّوْعُ وَجَٓاءَتْهُ الْبُشْرٰى يُجَادِلُنَا ف۪ي قَوْمِ لُوطٍۜ İbrahim cidden ağır ba ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/10/kuranin-ozeti-sayilan-ayet-197054-m.jpg
Kur’an’ın Özeti Sayılan Ayet

Her vesileyle kullarını hayra teşvik eden Rabbimiz, kullarına iyiliği öğretmek üzere şöyle buyuruyor: KUR’AN’IN ÖZETİ SAYILAN AYET-İ KERİME “İyilik, ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/10/hud-suresinin-67-68-ayeti-ne-anlatiyor-197043-m.jpg
Hud Suresinin 67-68. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَخَذَ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا الصَّيْحَةُ فَاَصْبَحُوا ف۪ي دِيَارِهِمْ جَاثِم۪ينَۙ كَاَنْ لَمْ يَغْنَوْا ف۪يهَاۜ اَلَٓا اِنّ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/10/hud-suresinin-56-ayeti-ne-anlatiyor-197027-m.jpg
Hud Suresinin 56. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنّ۪ي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ رَبّ۪ي وَرَبِّكُمْۜ مَا مِنْ دَٓابَّةٍ اِلَّا هُوَ اٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَاۜ اِنَّ رَبّ۪ي عَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/10/rahman-suresinin-tefsiri-197016-m.jpg
Rahman Suresinin Tefsiri

Rahmân sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 78 âyettir. İsmini 1. âyette geçen Allah Teâlâ’nın اَلرَّحْمٰنُ  (Rahmân) ism-i şerîfinden alır. Bu isim, sûren ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/10/hud-suresinin-47-ayeti-ne-anlatiyor-197007-m.jpg
Hud Suresinin 47. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ اِنّ۪ٓي اَعُوذُ بِكَ اَنْ اَسْـَٔلَكَ مَا لَيْسَ ل۪ي بِه۪ عِلْمٌۜ وَاِلَّا تَغْفِرْ ل۪ي وَتَرْحَمْن۪ٓي اَكُنْ ...