# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَفِي الْاَرْضِ اٰيَاتٌ لِلْمُوقِن۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vefî-l-ardi âyâtun lilmûkinîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kesin olarak inanmak isteyenler için yeryüzünde Allah’ın birliğini ve sonsuz kudretini gösteren nice deliller vardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kesin olarak inananlar için yeryüzünde âyetler vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 20,21. Kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 20,21. Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 20,21. Kesin olarak inananlar için, yeryüzünde ve kendi nefislerinde nice ibretler vardır. Hiç görmüyor musunuz? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Arzda da âyetler var iykan ehli için |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Küre-i) arzda kâmil bilgi saahibleri için nice âyetler vardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 20,21. Kat'î olarak îmân edecekler için yerde ve kendi nefislerinizde (Allah'ın kudretine ve birliğine) deliller vardır. Hiç görmez misiniz? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Arzda da gerçekten tasdik edenler için bir çok ibretler var. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve yerde imân-ı yakin erbâbı için deliller vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kesin bir bilgiyle iman edecekler için, yeryüzünde âyetler vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | On the earth are signs for those of assured Faith, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...