# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالْاَرْضَ فَرَشْنَاهَا فَنِعْمَ الْمَاهِدُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vel-arda feraşnâhâ feni’me-lmâhidûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yeryüzünü de biz yayıp döşedik. Doğrusu biz ne güzel döşeyicileriz! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yeri de döşedik. (Bak) ne güzel döşeyiciyiz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yeryüzünü biz yayıp döşedik: Ne güzel döşeyiciyiz! |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yeryüzünü de biz döşedik. Bakın biz onu ne güzel döşüyoruz! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Arzı da döşedik, bakınız biz ne güzel döşeriz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yeri de biz döşedik. (Bak biz) ne güzel döşeyiciler (iz)! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yeri de döşedik; işte (biz) ne güzel döşeyiciler(iz). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Arzı da döşedik. Ne güzel döşeyiciyiz!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yeri de döşedik, ne güzel döşeyicilerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yeri de Biz döşedik; ne güzel yayıp düzenliyoruz! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And We have spread out the (spacious) earth: How excellently We do spread out! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 48. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْۙ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاَنْ اَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّ۪ينِ حَن۪يفًاۚ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ “Ve yüzünü hak dine çevir, sakın müşrikler ...