# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَذَرُوا مَا بَقِيَ مِنَ الرِّبٰٓوا اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Yâ eyyuhe-lleżîne âmenû-ttekû(A)llâhe veżerû mâ bakiye mine-rribâ in kuntum mu/minîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının. Eğer Allah’a gerçekten inanıyorsanız, faizden doğan, ancak henüz tahsil etmediğiniz kazançları almaktan vazgeçin. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ey İnananlar! Allah'tan sakının, inanmışsanız, faizden arta kalmış hesabdan vazgeçin. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, faizden geriye kalanı bırakın. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve artık faizin peşini bırakın, eğer gerçekten müminler iseniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ey o bütün iyman edenler! Allahdan korkun ve riba hisabından kalan bakayayı bırakın eğer gerçekten müminlerseniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ey îman edenler, (gerçek) mü'minler iseniz Allahdan korkun, faizden (henüz alınmamış olub da) kalanı bırakın (almayın). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ey îmân edenler! Eğer (gerçek) mü'minler iseniz, Allah'dan sakının ve fâizden kalan (alacağınız)ı bırakın! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey müminler, Allah'dan korkun ve (cahiliyette işlediğiniz) fâiz hesabından arta kalanı bırakın (almayın), eğer gerçek müminler iseniz... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ey imân edenler! Allah Teâlâ'dan korkunuz, ribâdan bâki kalanı terkediniz, eğer siz mü'min kimseler iseniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ey iman edenler! Eğer inanmış kimselerseniz, Allah'tan korkun ve faizin geri kalanını terk edin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | O ye who believe! Fear Allah, and give up what remains of your demand for usury, if ye are indeed believers. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bakara Sûresi 278. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...